karahamzalı köyü BALA 3.99

ankara - konya yolu 90. km
Ankara, 06000
Turkey

About karahamzalı köyü BALA

karahamzalı köyü BALA karahamzalı köyü BALA is a well known place listed as Region in Ankara , Public Square in Ankara , Transit Stop in Ankara ,

Contact Details & Working Hours

Details

Köyün Tarih ve Kökeni
Karahamzalı Köyü‘nün tarihine ilişkin bulunan en eski resmi kayıt 1690 yılına dayanmaktadır ( Prof.Dr.Tufan Gündüz ). İlgili yıllarda Türkmen aşiretleri Akkoyunlu Devleti‘nin yıkılmasından sonra belirli zaman aralıkları ile yerleşik hayata geçirildi. Özellikle seçilen bölge Bala ile Keskin arası bölge idi. Yerleşen ana Türkmen boyu ise Tabanlı Aşiretine bağlı Bozulus Türkmenleri‘dir.

Prof.Dr. Tufan Gündüz araştırmalarına göre Karahamzalı Köyü‘nün kökenini asıl olarak Erzurum Horasan’dan göçen Bozulus Aşireti oluşturmaktadır. Sonrasında köye azda olsa çevre köylerden ve özellikle ipek yolu güzergahında bulunması nedeniyle ( bu güzergah alışılmış bir göç yolu haline gelmiştir ) farklı kökende insanlar yerleşmiştir. Merhum Ethem Tanrıverdi ( Hakime’nin Ethem ) daha bu bilgi ortada yokken soyunun Türkmen olduğunu ve Horasan-Kerkük arasında göçer olduklarını “Kalktı göç eyledi Avşar elleri. Ağır ağır giden eller bizimdir.” diyerek yeni nesle aktarmıştır. Prof.Dr. Tufan Gündüz’ün araştırmalarıyla birebir örtüşmektedir.

1690 yılından sonra resmi olarak 1840 – 1862 yılları arasında köye yine Bozulus Türkmenleri’nden yerleşimler olmuştur. Köy arazisinde bulunan çeşitli tarihi kalıntılar alanın daha önce farklı uygarlıklar tarafından kullanıldığına ilişkin ipuçları vermektedir. Köy çevresinde bir bölge ören yeri olarak Kültür Bakanlığı tarafından belirlenmiştir.
Bala’yı ele alacak olursak. Bala Kasabası Kenan İmirzaoğlu’nun büyük dedeleri tarafından kurulmuş ve altındaki Türkmen boylarıda bölgeye köyler halinde dağıtılmış yada Bala kasabasına yerleşmişlerdir. İmirzaoğlu, “mirza” kelimesinden gelir ve anlamı “Türkmen Beyi” demektir. Karahamzalı Köyü’nde de rastlayabileceğiniz şive ile soyisim “İmirzaoğlu” olarak şekillenmiştir.

Bir tartışma konusu ise köy kökeninin 14. yüzyıla dayandığıdır. Geometrik artış eğilimindeki nüfusu baz alarak, 14. yüzyılda kurulmuş bir yerleşke için düşünecek olursak, şu anda Karahamzalı köyünün bir kasaba olmasını beklerdik. Yanısıra, Karahamzalı imkânları nedeniyle dışardan göç almış bir köydür.

Karahamzalı köyü isminin nerden geldiğini eskiden Akkoyunlu Devleti’ne bağlı olmamızdan yola çıkarak rahatlıkla tahmin edebiliriz. Akkoyunlu Devleti’nin kurucusunun adı “Kara Osman“, iki oğlundan birinin adı “Hamza” ki büyük ihtimalle Hamzada babası gibi Kara Hamza olarak adlandırılmış olabilir. Ve büyük ihtimalle köye yerleşen ilk türkmen boyları Kara Hamza kökenli boylar olduğundan böyle bir isim vermiş olabilirler.

Yine Akkoyunlu Devleti kurucusu Osman dahil olmak üzere torunları Halil ve Hamza’nın isimleri köyde en çok kullanılan erkek isimlerindendir.

Kültür
Köy kültürü, doğa ve yaşam koşulları tarafından ağır bir şekilde cezalandırılmış bir yapı gösterir. Karasal iklim özellikleri, insanları, tahıl ve bakliyat yetiştiriciliğine yönlendirmiş, yeşil alan azlığı hayvancılığı küçük çapta yapmaya imkân vermiştir. Toprakla daimi uğraşı zengin bir kültür doğmasına izin vermemiş gözükmektedir. Klasik İç Anadolu folklörik özellikleri kültüre yansır.

Düğün ve kutlamalarda misket ve halay oyunları teşkil eder. Davul ve zurna eşliği veya çevrede ‘Abdal‘ diye adlandırılan, çoğunluğu Keskin ve Bala kökenli saz ve söz üstadları oyunlara eşlik sağlarlarmış. Eskilerde yine bu üstadlar düğün ve kutlamalar dışında, kahveleride ziyaret ederek İç Anadolu müzik kültürünü, bozlaklar başta gelir, köy ahalisine aktarırlarmış. Köy olarak ozan veya müzisyen yetiştirildiğine dair bir aktarım mevcut değildir. Müzik ile uğraşanlara hala pek hoş bakmamaları belirsiz önyargının kaynağını merak ettirmektedir. Eski neslin neredeyse tüm Anadolu türkülerini biliyor olması müziğe olan icra dışı eğilimin büyüklüğünü göstermektedir.

Göçer toplumdan yerleşik hayata geçişin bir ispatıda Karahamzalı mutfağına yansımıştır. Et, bakliyat ve türevleri zengin olarak kullanılır ve tüketilir. Sebze yetiştiriciliği çok kısıtlı olarak uygulanmıştır. Genellikle ‘madımalak‘ olarak adlandırılan Anadolu’da madımak denilen yabani bitki en çok tüketilen sebze yemekleri arasındadır.

Karahamzalı, varyasyonlarına İç Anadolu’nun çeşitli illerinde de raslanabilecek zengin hamur işi mutfağına sahiptir. Özellikle ekmek ve hamur işleri için kullanılan, ‘Tandır damı‘ olarak adlandırılan, evlere bitişik fakat evlerden bağımsız, bir baca ile dışarı duman taşıyan, ocaklı odalar mevcuttur. Tandır damlarında özellikle en çok tüketilen günümüzde çoğu markette ‘Yufka ekmek‘ adı ile bulabileceğimiz ekmekler yapılır. Bu ekmekler piştikten sonra sert ve zor bozulur bir yapıda olduğu için az sıklıkla fakat çok sayıda pişirilir ve yine serin özelliğinden dolayı tandır damlarında korunurlar. Kullanılacağı zaman ekmekler ıslatılarak yumuşak hale gitirilir. Tandır damları aynı zamanda kiler vazifesi görür.

Yufka ekmek ile yapılan, genellikle kahvaltı ve öğle yemeklerinde tüketilen Saraylı, Kaldırma, Oğmaç gibi yemekler mevcuttur. Tüketilen en meşhur hamurişi Kömbe‘dir. Kendine özgü olarak nitelendirilebilecek en özel yemeği , hamur tatlılarından Höşmerim‘dir. Höşmerim Türkiye’nin bir çok yöresinde yapılan höşmerimlerden çok farklıdır. En ilginç özelliği tuz ve şekerin bir tatlıda birleşmesidir, bu duruma Türk mutfağında çok ender raslanır. Beslenilen hayvanların sütlerinden yapılan üretimin başını yoğurt, tereyağı, süt kreması, küp peyniri ve çökelek çeker. Tüketimi karşılayacak düzeyde üretim gerçekleşir.