Vakıf, Yunus Emre’nin ‘‘ Yaratılanı severiz Yaratan’dan ötürü” sözüyle ifade ettiği sevginin, merhametin, şefkatin vücut bulup müesseseleşmiş halidir.
İslam Peygamberi Hazreti Muhammed, Medeniyetinin bir vakıf medeniyeti olarak anılmasına vesile olan anlayışın öncüsüdür.
Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir. (Âl-i İmrân Suresi, 2/92)
“İnsan vefat edince üç şey hariç dünyadaki ameliyle ilişkisi kesilir. Ancak bu üç şey dolayısıyla amel defterine sürekli hayır yazılır. Bunlar; sadaka-i cariye (okul, hastane, cami, yol vb.), kendisinden istifade edilen bir ilim ve eser ile kendisine dua eden salih bir evlat geride bırakmaktır.”
İnsanın ölümünden sonra amel defterinin kapanmaması ve gönüllerde yaşaması için, topluma yararlı bilgi sunmanın, sürekli bir sadaka olan vakıf kurmanın ve duâ edecek iyi evlât yetiştirmenin önemi bu hadis-i şerifte dile getirilmektedir.