Ülkü Ocakları Bahçelievler İlçe Başkanlığı 5.05

Ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır, rahmet ve irade buyuran, bütün mahlukatın hakiki sahibi ve mutlak hükümdarı, gönüllerde iman ışığı yakan, kendine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlandıran, kalplere iman ve hidayet bağışlayarak oralardan şüphe tereddütleri kaldıran Cenab-ı Allah ın adıyla...

Kalplerin doktoru ve devası, insanlığın kurtarıcısı, ilim ve irfan yolunun rehberi, gözlerin nuru ve ziyası, kainatın farhr-i efendisi Resulullah (s.a.v) e, Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. İsa (a.s.v.) ve bunların arasında gelip geçmiş bütün peygamberlere salat ve selam olsun.

Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali efendilerimizin, dört imamın ve kıyamete kadar onlara tabi olan evliyaullahın himmetleri bizlere nasip ve bizlerle beraber olsun. Yüce dinimiz İslamın ahlakını ve bu ahlakın Türkün karakteriyle harmanlandığı töremizin; Alparslanın kapısını açtığı Anadoluyu, ışık misali parlatmasıyla can bulan bu topraklarda; gönüllerin kabeye yönelmesiyle Anadoluya hayat veren Türk Milleti tarih boyunca bulunduğu jeopolitik konumu icabından dolayı devamlı bir surette mücadele içerisinde olmuş ve öz benliğini korumaya çalışmıştır.

Türk milleti var olduğu tarihten itibaren dualarını ve kılıçlarını zafer yolunda birleştirmekten bir an geri kalmamış ve muzaffer olma yolunda can yakan elemlere katlanarak; tarihe adını şan ve şerefle yazdırmıştır. Ne yazık ki Türk ün kudretinin, imanının ve inancının farkında olan mihraklar bir an olsun gözlerini Türk ün var olduğu topraklardan çekmemişler ve türlü oyunlarla üzerimize gelmekten vazgeçmemişlerdir.

Dün siperde yapamadıklarını bugün masa başında yapmaya çalışırken, milletimiz üzerine oynanan en büyük oyun; sözde global-küresel dünyaya ayak uydurma adı altında Türk ün ahlakını ortadan kaldırma oyunudur. Yakın tarihimizde oynanmak istenen oyunu bozan Türk Milletinin son Başbuğu Alparslan Türkeş, Türk gençliğinin öz benliğinden taviz vermemesi gerçeğini tüm hayatı boyunca savunarak, iç ve dış tehlikelere karşı, ilimle, irfanla türlü mücadeleyle karşı çıkacak teşkilatlı bir gençliği Ülkü Ocakları adı altında bir arada tutmuştur. Ülkücü Türk Gençliği de üzerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmiştir.

Bu görevi yerine getirirken akıllarına ve gönüllerine darağacından Resulullah (s.a.v.) Efendimize selam eden o mübarek sahabi geldi ve şehadet mertebesine o ülkücü şehitleryine o sahabinin selamıyla çıktılar. Millet yolunda bir an olsun mücadeleden yılmadılar. Hiç ummadıkları anda verdiler adanmış canlarını. Şek ve şüphe olmaksızın, irade ve gücün, iman ve kuvvetin, bilinç ve heyecanın, nazlı bir gelin olan o ülkü nün mayaladığı gönüller canların canı uğruna canından vazgeçen bir gençlik olmuşlardı ve Ülkü Ocakları hiçbir zaman o çileli zamanları unutmayacaktır.

Bu bilinçle aldığımız her nefeste başarının ne kadar vazgeçilmez olduğunun farkındayız ve dün okulunu bitiremeden, dün evindeki evladına ekmek götüremeden, dün babasının elini son kez öpemeden, dün bir beyaz gelinliğin duvağını açamadan şehadet şerbetini içen ülküdaşlarımızın yaşadıkları sıkıntılar; bizlere sorumluluğumuzun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha öğretmiştir. Verilen bu kutsal mücadelenin bir kez daha verilmesine neden olacak olayların yaşanmaması en büyük temennimizdir.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, hedefleri ve amaçları doğrultusunda adına münhasır bir vakıf olarak Yesevi Ocağından aldığı feyizle; bayan-erkek bütün samimi gönüldaşlarının hizmetine kendine adamış ve bu münasebetle atılan adımlar, yüce bir millete hizmet etme yolunda atılmıştır. Gidilen yolda amaç Cenab-ı Allah ın rızasına nail olmaktır.

Gençlerimiz OCAKLI kavramı içinde kendilerini geliştirmekte, İslam ahlak ve fazileti, Türklük gurur ve şuurunu akıllarına ve gönüllerine nakşederek geleceğe yön vermektedirler. Sadece tüketen bir gençlik elbette bizlerin ideali olamazdı. Gençliğimizi bu hastalığa ram etmeme yolunda yapılan çalışmalar, bu gençliğin vatanına, milletine ve ailesine karşı sorumluluklarını devamlı surette hatırlatmaktadır.

Geçmişinden ve geleceğinden bihaber bir gençlik hiç şüphesiz ne vatanına ne milletine ne de ailesine faydalı olamayacağı gibi maneviyattan ırak olduğu sebebiyle de kendine de hayrı olmayan bir varlık haline gelir. Bu da insanın ademiyetten-insaniyetten sıyrılması olur. İnsaniyet için milletimizin felaha ulaşması şarttır. Milletimizin felaha ulaşması için gençlik en iyi şekilde öz benliğini yaşamalıdır. Bunu yaşatacak yegâne kurum Ülkü Ocaklarıdır.

İnandığımız bu hakikati, bu kutlu yolda yaşama ve yaşatma uğrunda vereceğimiz mücadelenin hiçbir anında gönlümüzde Rızayı İlahiden başka bir endişeye yer yoktur.

İSTANBUL BAHÇELİEVLER ÜLKÜ OCAKLARI BAŞKANI
MUSTAFA AKGÜL